6 Temmuz 2012 Cuma

Özlem mi değil mi ?

Gerçekten çok uzun zaman olmuş yazmayalı.En son yazımdan bu yana bir kaç kere ekrana bakıp bakıp kalktığımı hatırlıyorum..İlham (!!!!) daha bizim mahalleye gelmemişti demek ki...

Şu anda saat 22.05 ve günlerden Cuma.Okullar hafta başı kapandığı için neredeyse tüm site ülkelerine tatile gitti. Dolayısı ile zaten herzaman belli bir miktar hareketlilik olan sitede şu anda mutlak bir sessizlik hakim. Daha öncede yazmıştım Katardaki expatlerde genel bir İngiliz ruhu olduğu için saat 6.00 gibi akşam yemeği(super time) ve daha sonra dodo durumu var.Yani bizdeki o Akdeniz ve Doğu havasından doğan geç akşam ruhu buradaki yabancı kesimde pek yok. Aslında bu kozmopolit ortam insanı gerçekten besliyor. Özellikle Leylanın bakış açısının ve yorumlama kabiliyetinin çok daha geliştiğini ve açı değiştirdiğini görebiliyorum ki bu beni bir ebeveyn olarak inanılmaz mutlu ediyor. Bu arada Ilkay ile Leylada 3 gun önce Türkiyeye uçtu, dolayısı ile bende yalnızım ve koskoca evde bu sessizliği çok da sevdiğimi söyleyemeyeceğim ama expat hayat yaşamanında kaçamayacağınız böyle bir gerçeği var.

Katar tek mevsım yaşayan ülkelerden. Yani hava hep sıcak ancak bazen çok sıcak bazen az sıcak. Şimdilerde hava çok sıcak.Güneş altında 50-52 dereceleri çok rahat görüyoruz. 2 gündür Hindistan Musonlarının etkisinden doğan ve tüm Körfez ülkelerini etkileyen bir Kum fırtınası var ki akıl almaz boyutlarda. Polis dün  AlKhor-Doha yolunu ki 2 ayrı yol var biri 2 diğeri 4 şerit tamamen  kapattı görüş azlığından doalyı. Evleri kepenkle bile kapatsanız içine kumun dolduğu bir fırtına bu. Her yaz olan ve Al Abdaleh denen bir fırtınaymış.Neyse bugün rüzgar etkisini azalttı ve fırtına durumu kesildi en azından. Ancak arabada klimayı açtığınız anda bile içeriye bir kum doluşması yaşıyorsunuz.

Kimi zaman soruyolar bana özledin mi İstanbulu diye. İnanın cevabını tam bilmiyorum. Elbette insan anne- babasını, kardeşini,yakınlarını,arkadaşlarını özlüyor.Daha doğrusu sohbetleri ve ortamları özlüyorsunuz. Geçen gün İlkay'da aynı şeyi söyledi.O ortamlar ister İstanbulda olmuş ister AlKhorda yada ister Lizbon'da benim için farketmiyor. Ancak bazı spesifik mekanlar var ki samimi burnumda tütüyorlar.Ama yokluklarına alışıyorsunuz yada alışmak zorunda oldugunuzu bildiğinizden isteğinize gem vuruyorsunuz.Teknolojik hayat sağolsun.Her gün birbirini görerek konuşmak bu özlemi kısmen hafifletiyor ve benim ev telefonunu bile sevmeyen 73 yaşındaki babama ve 64 yaşındaki anneme bile iPad kullandırdığı için Steve Jobbs'u  bir kere daha minnetle anmak istiyorum.

Gorusmek uzere...