7 Şubat 2012 Salı

Aile ne demek bir kere daha ogrendik...


Blog yazmaya karar verdigim zaman kendi kendime verdigim ilk soz bu yazilari olabildigince guncel ve sade bir dilde yazmak ve gereksiz her turlu ukalaliktan kacinmakti. Ayrica hayat zaten o kadar dert ile dolu ki birde ustune dert dolu, uzuntu dolu yazilar yazmamakti. Zannediyorum bugune kadar kendime verdigim bu sozu tuttum.Umarim sizlerde ayni sekilde dusunuyorsunuzdur.

Hayatimizin her doneminde karar aliyoruz, karar veriyoruz ve belli bir oranda kendi kaderimizi yaziyoruz. Onumuze alternatifler cikiyor ve biz birini secip belkide hayatimizin yonunu tamamen degistirerek kendimize yeni bir duzen yaratiyoruz...Bizim Katar'da calisma ve ailece yasama alternatifinin onumuze cok farkli bir donemde cikmasi ve gercekten yonumuzu degisik bir yone dogru cevirmesi gibi.Isin dogrusu 6 aydir yasadigimiz bu ulke icin iyikide cevirdi diyoruz.

Yasadigimiz her yeni tecrube belli bir zaman icerisinde olgunlasiyor ve bize yeni seyler ogretmeye basliyor.Aileden uzak 3 basimiza bu ulkeye geldigimiz zaman sudan cikmis baliga donmustuk isin dogrusu.Her ne kadar aile kadar yakin dostlarimiz olsada ailenin yeri farkliymis bunu tekrar anladik. Duzenimizin oturmasi, hayatimizin sekle girmesi falan derken ilk gelenler annem ve babam oldu. "Biz 1 ay kalacagiz" dediklerinde sasirdim ama cok sevindim. Katar Turklere hala vize uyguluyor.Alandan alinan vize kisa turist vizesi.Yani belli kolaylilklari var ama uzun kalacaklari icin vizeyi Katar'dan ben onlar icin aldim.Vize alma hikayesini ayri bir zamanda anlatacagim.

Annem ile babamda ozellikle Leyla ozlemi doruk yapmis.Teknoloji sagolsun hergun Tango yada Skype ile birbirimizi gorerek konussak dahi insanin yaninda olmasi cok baska bir duygu.Alanda bir sevgi yumagi olduk, Leyla annemi ilk 3-4 gun birakamadi bir saniye bile.Yapisik yasadilar.Isin dogrusu yasadigimiz yeri ve ortami gormek iclerini fazlasiyla rahatlatti.Ne olursa olsun bilmedikleri bir yer ile gorup yasadiklari bir yer hakkindaki fikirleri fazlasiyla hatta tamamiyla degisti.Ilkay elbette ozellikle iste oldugumdan dolayi benden cok daha fazla vakit gecirdi annemler ile.Evimiz birden daha gurultulu ve senlikli hale geldi. Evde daha az zaman geciriyorduk annemler ile daha cok oturduk. Isin dogrusu 6 ayda nereye gidip gorduysek ve begendiysek neredeyse hepsini annemler ile bir daha yasadik. En cok etkilendikleri Leylanin okulu, State Mosque \ Devlet Camisi ve The Pearl oldu. Ayrica Ocak ayinda Istanbulun kardan bunaldigi ve nefes alamadigi gunlerde Hint okyanusunun kenarinda piknik yapmak pek hoslarina gitti. 45.evlilik yıldönümlerini hepbarber Katar'da kutlamakta hepimizi ayrıca keyiflendirdi. Annemlerin Leylaya bakmasından istifade, bizde Ilkay ile 1-2 aksam yalniz kacabildik.

Sayili gun ne kadar olursa olsun cabuk geciyor.Son 3-5 gun hepimiz hastaliktan dokulsek dahi cok keyifli ve bol hatirali bir 1 ay gecti.Annemler gıtmeden oncekı son gece ve sabah uzun zamandir olmadigi kadar bende bir tansiyon yaratti. Isin dogrusu gitmelerini hiç mi hiç istemedim ama buradaki hayatimizin boyle olacagida bir baska gercek.Birileri gelecek ve gidecek. Ilkay ile gidenlerin degil kalanlarin aslinda daha iclerinin burkuldugu konusunda hemfikir olduk.Annem Leyla alana gelsin istemedi ve evde son aksam cok soft bir gorusuruz merasimi ile bu sureci gecistirdik.Gercekten ugurlamalardan hep nefret ettim.

Sonucta annem-babam fazlasiyla mutlu,keyifli ve huzurlu olarak Turkiye'ye dondu. Bunu onlara yasatabildigimiz icin bizde onlar kadar sevindik. Aile ne demek bu yasta bir kere daha ogrendik.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder