23 Şubat 2011 Çarşamba

Biraz daha Etiler..

Bugün "Etiler"  semt olarak bir çok insan için farklı bir hayat tarzı, farklı bir sosyal sınıf ifade ediyor.Neden olduğunu hiç bir zaman anlamadığımı söyleyebilirim. Bir önceki yazıda Etilerin karışık bir profil çizdiğini ve bir duruşu dolayısı ile bir iletişimi olmadığını yazdım.. Etiler konusuna biraz daha devam etmek isterim...İnternette veya basılmış yazılı dokümanlarda incelediğiniz zaman geçmişe dönük detay hiç bir belge bulamıyorsunuz..Bunu en azından gelecekte bulmak ve okumak isteyecekler için yapmak istiyorum.

"Etiler " sınırları olarak nereyi alırsınız bilmiyorum ama benim ve bir çok insan için Etiler Akmerkezden hemen sonra başlar ve Profesörler sitesi girişinde biterdi.Semtin tek ve en önemli caddesi Nispetiye Caddesi bugün ile aynı darlıkta ama yarı asfalt bir haldeydi uzun yıllar. Akmerkezin olduğu koca arsa toprak bir futbol sahasıydı ve Ulus'a gitmek için yürüyüş yoluydu... Şimdi Alkente doğru dönen Tepecik yolunun yalnızca sağ tarafında villalar vardı ve sol bölümde bulunan Alkent ve Sarı Konaklar arazileri yemyeşil alanlardı. Çok sonraları araba kullanmaya başladığımızda oradan engebeli bir kısa yol ile Akatlar'a Levent'e giderdik.  Nispetiye Caddesinden devam edecek olursak Venüs Pastanesi şimdi olduğu binada 1975 yılı gibiydi zannediyorum  açıldı...Komik gelecek ama kırmızı pleksi bir dış cephesi  ve sol tarafında küçük ve masalı bir oturmalı bölümü vardı. Yine kırmızı beyaz pleksi avizeli aydınlatmaları  vardı. Kışın boza satarlardı ve almayıda içmeyide çok severdim.Tam karşısında şimdi Finansbank Şubesinin olduğu yerde Dünya Pastanesi vardı..Muhafazakar bir aile işletmesiydi ama poğaçaları falan Venüstekilerden daha güzeldi.Yanında tüp satan Özensoy tüpçü dükkanı bulunurdu.

Şimdinin Etilerindeki kalabalıklığın büyük bölümünü çeken bu köşede toplasınız  3-5 dükkan vardı..
İlerlediğimiz zaman evlerin içerisinde uzun seneler sonra ilk açılan işyeri Erdal Mobilya oldu.Şimdi D&R olan bina Erdal Mobilyaydı. 4.Leventten Etiler'e taşınmışlardı.

Etilerde ilk açılan eğlence mekanı Şamdan oldu...Şamdan cocukluk dönemlerimizde dışarıya çok sıkı bir şekilde korunaklı ve kapalıydı. Çocuk halimle gündüzleri önünden geçerken akşamları önü araba dolu olan bu evin içerisini görmek için zıpladığımı hatırlıyorum.Yıllar sonra Şamdan müdavimi olunca bu çocuk halimi hatırlayıp fazlasıyla gülerdim...Daha sonra yanına Sardunya açıldı.Şamdanın kapalı korunaklı haline göre Sardunya çok daha dışarıya açık bir mekandı...Karşı kaldırımın sonunda bina numarası 29 olduğu için Klüp 29 açıldı yıllar sonra. Etilerdeki sosyal hayat bu klüplerden ibaretti ve yalnızca gece hayatına hitap ederdi.

Karakol binası şimdiki ile aynı yerdeydi.Değişmeyen yerlerden biri de o.
Semtin tek ve o dönemde İstanbulun en iyi ilkokullarından biri olan Hasan Ali Yücel İlkokulu'da aynı hali ile duruyor.Her seçimde sandığımız okul binasında olduğu için sınıfları, bahçeyi arada görme imkanım oluyor.Yalnızca eskiden kömürlük olan arkadaki müştemilat binası bugün spor salonu ve tüm sınıflarda eksiksiz olarak klima var.Bir devlet okulu olanaklarına göre süper şanslılar şimdiki  Hasan Ali Yücel' de okuyanlar...

Bebek Yokuşunu geçince şimdi Altuğ Eczane-Optik ve Parfümeri olan sırada  Keçeli Fırın (daha sonra Keçeli Market), Abant Çiftliği şarküteri , Altuğ Eczanesi  ve Bizim Taksi vardı. Keçeli Fırın tam bir köy fırını havasındaydı ama süper ekmek yaparlardı. Abant Çitfliğini kasasında duran aksi suratlı gözlüklü sahibinden hatırlıyorum.Tüm Abant Çitfliği uzun yıllar sonra Şütte ile birleşti ve eğer çok benzetmiyorsam hala bir çalışanı Etiler Şüttede çalışıyor. İsmi Etiler Apartmanı olan yan binasında altta Didem Tuhafiye, şimdi İstanbuldaki en pahalı sayılabilecek döneri satan büfenin yerinde manav-bakkal ve son dönemde Günaydın olan köşede kasap dükkanları bulunurdu.Tuhafiyeci amca ile kasap amca Çamlıkta otururlardı.

Bebek Yokuşunun tam karşısında Etiler otobüs durağı vardı. O'da değişmeyen bir durumda hala aynı yerde duruyor. Şimdi Garanti Bankası olan binanın altında Etiler Muhtarlığı, yanında Songül Kırtasiye ve sonrasında ise bir nalbur dükkanını  hatırlıyorum.Songül Kırtasiye okul gidişi ve dönüşünde en çok uğradığımız yerlerdendi. Ayrıca okul ihtiyaçları ve kitaplarımızı aldığımız en yakın kırtasiyeydi.Birde Dünya Pastanesinin arkasında Çiğdem Kırtasiye vardı ama eve en azından benim dönüş yolumda olmadığı için gitmeyi pek  tercih etmezdik.

Bebek Yokuşunu geçip ilk sağa döndüğünüzde evimizin olduğu, çocukluğumun en güzel dönemlerinin geçtiği bizim mevkiimiz başlardı: Çamlık Mevkii...Benim için İstanbul'da o dönemler-hatta bugünkü hali ile bile- en güzel yerlerden biriydi. 4.Leventteki az arkadaş durumundan sonra Çamlık'taki arkadaşlarım hazine gibi gelmişti o çocuk halimle.Çamlık ayrı bir yazı konusu olacak o yüzden kısaca bitirmekte fayda var...

Bugün Mercedes bayii olan Çamlığın girişinin tam karşısındaki villanın alt katı 1980'lerin başında Kiraz Şarküteriydi. Harika mezeleri olan ve süper sandwich yapan bir yerdi. Kiraz'ın ekmeği kadar güzel sandwich ekmeğini bugün bile yemediğimi söyleyebilirim.Villanın tam ön duvarında bir çingene aile çiçek satardı.Yıllar boyu orası yaz-kış harika renklerde bir görüntü sergiledi.Daha sonra aynı aile Çamlığın tam girişine geçti ve çiçeklerini orada sattılar ama artık yoklar.

Etiler, Profesörler Sitesi girişine kadar solda villalar sağda ise 3-5 küçük apartman ile devam ederdi. Profesörler Sitesi girişinde ise yine kocaman bir toprak saha bulunurdu.Burada yıllarca futbol oynadık.Enteresandır son dönemlerde etrafı telle çevrili bir halde korunuyor ve içerisinde köpekler oynuyor. Etiler Maya Sitesi ise 1976 yada 1977 yılında yapıldı.O döneme kadar bu araziye bizi ilkokuldan piknik için getirirlerdi, uçurtma falan uçururduk.

Elbette bu anlattıklarım benim  hafızamın yakaladığı ve aklımda kalan yıllar ile ilgili. Atlamış olduklarım kesinlikle vardır ama fazladan bir şey yazmadığımı düşünüyorum.Kısaca şimdinin profili ile o dönemlerin profili arasında tartışılmayacak kadar fark var. Değişim şehirleri, semtleri, mekanları elbette başka çehrelere büründürecek ve bundan kaçabilme imkanınız olmayacak. Ancak Etiler'i örnek alırsak önemli olan bu değişimlerin ortak ruhi şekillenmeler ile ilerleyebilmesi yada bir noktada buluşabilmesi.Böyle olduğu takdirde semt sağlam bir karaktere sahip olabiliyor ve bir iletişim sağlayabiliyor.

3 yorum:

  1. Kısacası Etiler yaşanması mükemmel bir yerdi. Akmerkez in inşası, bankalarin nispetiye caddesini işgali, ara sokaklarlardaki villaların bir kısmının işyerine dönüşmesi ve herşeyden önemlisi paranın gücünün çok fazla artması sebebiyle manevi olarak tükenen her yer gibi, Etiler de bitti! Hee bu arada paranın gücü çok farklılaştı ama en kötüsü paranın sahibi değişti ki, asıl rezillik bu!

    Bulent Bagater

    YanıtlaSil
  2. Sarıkonaklar'ın bulunduğu yer engebeli bir araziydi. 6-7 yaşlarındaydım. Bir Kurban Bayramı'nda koyun kaçmıştı. Ben de diğerleriyle birlikte peşine düşmüştüm. o araziye bir girdik, Cengiztopel'den çıkmıştık. Alkent falan da yoktu o zamanlar...Tabii dönüşte annemden güzel bir dayak yemiştim. :)))

    YanıtlaSil
  3. ama akmerkezin oldugu yerde sirkte kurulurdu unutmamak lazım=)

    YanıtlaSil