16 Şubat 2011 Çarşamba

İletişimde Güven

Benim bir kızım  var.4,5 yaşında yani iletişimin en sade olduğu ne naif olduğu bir çağda.Daha öğreniyor.İnsanlarla iletişimi aldığı enerji doğrultusunda inanılmaz becerikli olarak kurabiliyor.Daha dün gibi hatırlıyorum sözü çok klasik kaçabilir ama 4,5 yıl önce onunla ilk iletişimi kurduğumuz günü gerçekten çok net hatırlıyorum... 7 aylık doğduğu için kuvözde yaşama başladığı o ilk gün mini minnacık eli ile benim koca parmağımı yakaladığında hissettiklerimi bir daha hissetmedim.İletişim işte böyle kuruluyor.Kuvözde kaldığı 52 gün boyunca her gün onunla konuştuk, konuşmadığımız zaman müzik dinlettik, müzik ol(a)madığı zaman saçını elini okşadık yada hiç bir şey yapamasak dahi odasına girip ona o pozitif enerjiyi geçirmeye çalıştık..Hissetmesini sağladık, güven verdik...Ve bu iletişim tarzını hep benimseyerek bugüne kadar yürüttük.

Çok net söylemem gerekirse ister kişi ister kurumlar arası olsun iletişim en temel ve olmazsa olmaz ögesi güvendir.Eğer bu kurulmamışsa iletişim var denemez.Güven duygusu iletişimin yönünü belirler.Ne zaman ki yüksek güven duygusunu sağlarsınız o zaman hızlı, çabuk ve etkili bir iletişim ortamı yaratmış olursunuz.

Aslında ilk başta söz ettiğim kızım ile olan ilk iletişim günlerini örnek alırsak bir bebek dünyaya geldiği anda nasıl yeni yeni herşeyi tanıyıp büyüyorsa kişiler yada kurumlar arası iletişimde bu tarz bir yol haritası izler. İkili iletişimde kendini güvende hisseden taraflar tutarlı ve sağlıklı bir ilişki içerisinde olur ve bu iletişim yolu ile kendini iyi hisseder. Amerikalıların kullandığı bir ifadeyi inanılmaz severim" Hidden Agenda / Gizli Gündem " derler..Ne zaman ki gerek kişiler gerekse kurumlar arası bu tip ilişkiler oluşur, güven kendini yavaş yavaş yer o zaman ikili değil monolog tabir ettiğimiz tekil iletişim ortamına doğru gidiş başlar ki sonu pek mutlu bitmez.

Birde gündelik hayatımızdaki vazgeçilmezimiz var :Teknoloji...İletişimin gerek boyutu gerçekten son dönemlerde çok farklı bir düzeye çıktı.Günümüzde artık cep telefonuyla başlayan, internette süren her türlü enformasyon ve dezenformasyonun kolayca yaşanabildiği bir zaman geçirmekteyiz. Birebir iletişimde olmazsa olmaz olan güven elbette burada da önemini devam ettiriyor ancak insanoğlu teknolojinin nimetlerinden(!!!) bu alanda faydalanmasını biliyor ve güven etrafında zikzaklar çizebiliyor ve teknolojinin bır de karanlık yüzü olan iletişimsizlikle karşılaşıyoruz.  Güvenin kendimize samimiyetle başladığı, karşımızdaki bireyin de bıraktığımız ve karşımızdaki bireyin de bizde bıraktığı imajla, iletişime geçerek biraraya getiriyoruz. Ancak günüzde teknolojinin iletişimde sağladığı faydaların yanında güvensizliğide yaşadığımız bir dönemdeyiz.

Kişiler yada kurumlar bir maske arkasına saklanmadan ve samimiyetle, tutarlılıkla iletişimlerini sürüdürebildikleri zaman bir kazan-kazan durumu oluşur ve herkes hayatına mutlu devam eder.Gerisi boştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder